İstanbul'da düzenlenen 7. Uluslararası Geleceğin Eğitimi Konferansı, küresel eğitim sistemlerinin dönüşümünü ele aldı. Dünya Sanat ve Bilim Akademisi (WAAS), Dünya Üniversiteler Konsorsiyumu ve İstinye Üniversitesi iş birliğiyle gerçekleşen üç günlük konferansta, yapay zeka destekli eğitim modellerinden Dünya Üniversitesi vizyonuna kadar birçok yenilikçi fikir tartışıldı. Konferans, teknoloji destekli eğitim çözümleri ve değer temelli pedagoji üzerinde yoğunlaştı. Katılımcılar, geleceğin insanını yetiştirmenin yollarını ve 21. yüzyıl becerilerini kazandırmanın önemini vurguladı. Yaşam boyu öğrenme ve sürdürülebilir bir eğitim modeli için iş birliği çağrısı yapıldı. Türkiye'nin konferansa yaptığı katkılar da ele alındı, ülkenin büyük eğitim ekosisteminin ve özgün çalışmalarının paylaşıldığı belirtildi.

Yaşam Odaklı Eğitim Modeli

Dünya Sanat ve Bilim Akademisi (WAAS) Üyesi Prof. Dr. Türker Kılıç, konferansta iki önemli çalışma alanına değindi. Bunlardan ilki, yapay zeka ve bilgi sistemleri aracılığıyla geleceğin eğitimini ve insanını şekillendirmekti. İkincisi ise, Albert Einstein ve Bertrand Russell'ın fikir babalığını yaptığı Dünya Üniversitesi'nin kurulmasıydı. Kılıç, bu üniversitenin fiziksel bir yapıdan çok, farklı ülkelerde verilen eğitimleri birleştirerek tek bir diploma sağlayacak bir organizasyon ağı olarak tasarlandığını belirtti. Bu model, belirlenen müfredat doğrultusunda, küresel bir eğitim standardı oluşturmayı hedefliyor. Kılıç, insan merkezli eğitimden, yaşamı merkeze alan bir eğitime geçişin önemini vurguladı. Bu yeni sistemde, eğitimin insanın yaşam için olduğu anlayışına dayalı olması gerektiği vurgulandı. Daha kapsamlı ve bireyin yaşamına daha entegre bir eğitim modeli amaçlanıyor.

Dünya Üniversitesi Vizyonu

Konferansta, Dünya Üniversitesi'nin kurulması için güçlü bir destek vardı. Bu üniversitenin, farklı ülkelerdeki eğitim sistemlerini birleştirerek tek bir, globally geçerli diploma sunması amaçlanıyor. Bu sayede, eğitim standartlarının yükseltilmesi ve küresel iş birliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor. Konferans, Birleşmiş Milletler'in insan güvenliği kavramı ve sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle de uyumlu bir yaklaşım sergiledi. Eski UNESCO Genel Müdürü İrina Bokova, eğitimin dönüşüm gücüne dikkat çekerek, yaşam boyu öğrenmenin önemini vurguladı. Yeni becerilere olan talebin artması ve üniversitelerin bu süreçte oynayacağı önemli rol ele alındı. Dünya Üniversitesi projesi, bu bağlamda önemli bir adım olarak görülüyor.

21. Yüzyıl Becerileri ve Teknolojinin Rolü

Prof. Dr. Şirin Karadeniz, Türkiye'nin konferansa yaptığı katkılardan bahsetti. Türkiye'nin, deneyimlerini ve eğitim kuramlarını dünya ile paylaşacağını, disiplinler arası eğitimin ve 21. yüzyıl becerilerinin önemini vurguladığını belirtti. 17 milyon öğrenci, 1 milyondan fazla öğretmen ve yüzlerce üniversiteyle büyük bir eğitim ekosistemine sahip olan Türkiye'nin özgün çalışmalarını paylaşacağı belirtildi. Konferans, yapay zeka, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik gibi teknolojilerin eğitimdeki rolünü de ele aldı. Kadın liderlerin güçlendirilmesi ve iklim değişikliği gibi küresel sorunlara yönelik eğitim stratejileri de tartışıldı. WAAS Genel Müdürü Grant Schreiber, eğitimin daha barışçıl bir dünya yaratacağına inandığını dile getirdi.